Ebeveyn,  Eğitim-Okul,  Güncel - Aktüalite,  Toplum

Öğretmen Mezar(d)a Kanunu (ÖMK)!

Her gün yeni bir karanlığa uyanıyoruz! Ekonomik kriz, hukuk ve adalet sisteminde yaşanan sorunlar, toplumsal gerilimi arttıran şoven yaklaşımlarla sığınmacı sorununu körükleyen politikalar, doğanın yağmalanması, sağlık sisteminin ve dış politikanın çöküşü, yolsuzluklar, eğitimin içine sokulduğu çözümsüzlük ve daha niceleri…

Bizler artık ülkemizin karanlığa uyanmasını istemiyoruz. Geleceğimizi ve umudumuzu hep birlikte elden ele yükselterek ülkemizi aydınlığa taşımak istiyoruz.

21. yüzyılda tüm ülkeler çocuklarını ve gençlerini, eleştirel düşünebilen, sorumluluk sahibi, problem çözebilen, toplumsal sorunlara ve doğaya duyarlı, teknolojik gelişmeleri izleyebilen ve kullanan hatta üreten özgür bireyler olarak yetiştirmek için, kendi anadilinde, demokratik, laik, kamusal parasız, bilimsel ve güncel bir eğitim sunmak için sürekli bir arayış içindedirler. Demokrasiyi, katılımcılığı önemseyen bir yönetim bu arayışlarını eğitim sürecinin asli unsuru olan eğitim çalışanlarının, öğrenci ve velilerin görüş ve önerilerini doğrudan alır.

Son 22 yıldır eğitim sistemimiz diğer alanlar gibi sürekli sorunlar yaşamaktadır. AKP hükümetlerinin sorunlara çözüm olarak ürettiği her girişimi, yeni bir sorunlar dizisi olarak karşımıza çıkmaktadır.

Uluslararası sınav sonuçlarına bakıldığında (okuma becerileri, matematik ve fen bilimleri alanları) ülkemizin çok gerilerde kaldığını görüyoruz.

Ekonomik krizden ve aşırı artan gıda enflasyonundan dolayı öğrencilerimizin önemli bir bölümü okula aç gitmektedir.

Öğrencilerimizin öğrenme süreçlerini ve sağlıklarını doğrudan etkileyen böylesi bir duruma hükümetin gıda ve beslenme desteği yapacağına dair en küçük bir işaret bile görünmemektedir. Yoksullaşan halk, hızla artan ve artık karşılanamaz boyutlara gelen eğitim masraflarını karşılayamamakta, her yıl okula kayıt yaptıramayan ya da eğitimini yarıda bırakan öğrenci sayısı hızla artmaktadır. Yakın bir gelecekte ders kitaplarının ücretsiz olarak dağıtımının bile sona erdirileceğini öngörmek zor değil.

Eğitim sisteminin iyileştirilmesi adına 22 yıldır yüzlerce proje geliştiren MEB, eğitim sisteminde istenilen iyileştirmeleri gerçekleştirememektedir. 4 milyona yakın lise mezunu öğrencimizin girdiği üniversite sınav sonuçlar bile tek başına eğitim sistemimizin içler acısı halini ortaya koymaktadır.

2023 Yılı Üniversite Alan Yeterlilik Testi: (AYT) Verileri Aşağıda Yer Almaktadır.

Matematik (40 soru) 7,576 net.
Fizik (14 soru) 2,519 net
Kimya (13 soru) 1,768 net
Biyoloji (13 soru) 2,08 net
Türk dili ve edebiyatı (24 soru) 5,763 net.
Tarih-1 (10 soru) 1,730 net
Coğrafya-1 (6 soru) 1,304 net.
Tarih-2 (11 soru) 1,805 net
Coğrafya-2 (11 soru) 2,435 net.
Felsefe (12 soru) 1,844 net
Din kültürü ve ahlak bilgisi/ek felsefe grubu (6 soru) 1,394 net

Bugünlerde mecliste görüşülen ve yasalaşması an meselesi olan fakat eğitim ve bilim alanında örgütlü sendikaların tepki gösterdiği Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK) ile öğretmenlere adeta deli gömleği giydirilmek istenmektedir. Yasa ile öğretmenler, vicdanı ve cüzdanı arasına sıkıştırılmak istenmektedir. Öğretmen adaylarının, üniversitelerin eğitim fakültelerinde aldıkları 4 yıllık eğitimleri yok sayılmaktadır (yüksek lisans ve doktora programları dâhil). Böylece eğitim fakülteleri değersizleştirilerek işlevsizleştirilmektedir.
Dışarıdan sağladığı finansman ile yüzlerce eğitimciyi, yabancı uzmanlar ve ülkemiz akademisyenleri danışmanlığında ücretsiz çalıştırarak 2006 ve 2017 yıllarında öğretmen yeterliklerini belirleyen ve yayınlayan, 2010 yılında Okul Temelli Mesleki Gelişim Kılavuzunu yayınlayan MEB, bu çalışmaların hiç birini uygulamaya geçirememiştir. Onca para, zaman ve emek heba olmuştur, aynı zamanda Bakanlık ilgili kamuoyunda güven kaybetmiştir.

Kurulması hedeflenen Milli Eğitim Akademisinde öğretmen adaylarına eğitim süresi olan 1,5 / 2 yıl boyunca 18.650 ₺ harçlık vermeyi uygun görmektedir. MEB, eğitim fakültelerinde en az 4 yıl boyunca öğretmen olmaları için yetiştirilen gençlerimizi, kendi düzenlediği ve içeriğini yapılandırdığı eğitim programına alıp program sonunda sınava ve mülakata alacağını ifade ediyor. İçeriğini kendisinin yapılandırdığı, öğretim görevlilerinin kendisinin belirlediği, sınavını ve mülakatını kendisinin yaptığı değerlendirme sürecinden sonra liyakatli bir öğretmen yetiştirmeyi hedeflediğini iddia ederken Sayın Bakan Tekin, “Bakanlık olarak kendi elemanımızı seçebilmemiz gerekiyor”, diyor.

Öğretmenlik Meslek Kanunu liyakate değil itaate dayalı bir öğretmen modeli hedefliyor. Borç ya da hibe yollarla alınan milyarlarca lira, emek ve zaman harcanarak geliştirilen fakat proje çöplüğüne dönüşen, eğitim emekçilerinin desteğini almayan, öğretmenlik mesleğinin saygınlığını ve onurunu yerle bir eden, eğitimde fırsat eşitsizliğini körükleyen, eğitimi paralı hale getiren, niteliğini düşüren, öğretmenler ve öğrenciler arasında ayırımcılığı körükleyen, ülkemizi ortaçağ karanlığına sürüklemek isteyen uygulamalara hayır diyoruz.

Ortak geleceğimize, öğrencilerimize sahip çıkmak için herkesi, düzenlemeye karşı olan eğitim emekçileri ile dayanışmaya davet ediyoruz.

Ahmet SUAT
Eğitim Bilimleri Uzmanı/Öğretmen

Siz de fikrinizi söyleyin!