Şiirimsi Deneme

İkilem

Kah, ömrün ilk başlarında
Bahar, gonca çağında…
Kah, ortasında bir yerlerde
Olgunluk çağının gel-gitlerinde…
Yokluktan nefesi kokarken,
Baldırı çıplak gezerken,
Meteliğe kuşun atarken de
Sövüp sayarken de
Cep delik, cepken deliklerde ömür tüketirken
Hep, acabalar çengeline takılmışlığında
Çıkıp geliveren değil midir, ikilem?

Milyarlarına, milyar
Konforuna, konfor
Servetine, servet
Saltanatına, gücüne güç katarken;
Ona, buna kazık
Ya da hava atarken de…
O yok mudur ömrümüzün ta içinde?
Hayatın bağrında, arsız arsız gülüşüyle
Ömürlerin son kertesinde,
Ölümle -yaşam köprüsünün;
O en dar, en hassas ve en zayıf yerindeyken,
Hep ama hep vardır…
İnsanoğlunun ömründe, düşüncelerinde,
Beyninin en ücra yerinde…
Olmadı, gidilen o hayatın esvelesinde de
Zıtların, birliğinde
Aykırılıkların özünde
Benzerlerin farklılığında
Yazla, kışta..
Akla, karanın yanyanalığında
Gülmekle-ağlamanın salıncağında
Salım salım salınırken, ikilem;
Şeytanın, ayrıntıda gizliliğinde
Çıkmaz mı karşımıza?
Bir bukalemuna, taş çıkarmacasına
Bürünerek kılıktan kılığa
Kapılırken, insan anların sarmalında
Hayatın ve zamanın o amansız ırmağında
Sürülüp savrulurken, duygu sağınağına
Korku kasırgasına
Kuşkuların ve acabaların çarmıhına
Kederler, tufanına
Sevinçler çağıldamasına yakalandığında,
Hayatın, ömrün ve zamanın olmazsa olmazı
İkilem…

Dünya denen dipsiz kuyuda boğulur ve boğuşurken
Hayat denen, ceberrut ve amansız zorbayla
Yakamızdan, yüreğimizden ve aklımızdan hiç düşmemişliğinde,
Ve hatta evrenin, dinlerin, aşkların, savaşların-barışların,
Velhasıl günlük dedikoduların…
Ve, politika denen o bitimsiz oyunun özünde,
Gün gibi aşikarlığıyla
Akla kara berraklığında,
Çıkar hep ikilem karşımıza,
Gülerken ağlamaya koyuluverdiğimizde…

Öfkenin yelkeninden,
Sükunun ve sükutun koyuna süzülüpte dinlenirken,
Alengirli hayatın
Çetrefillerini çözmeye koyulurken,
Gitmek mi zor, kalmak mı derken;
İstemiyorumlar,
İstiyoruma,
Hayırlar…
Önce belkiye, sonra ”evet’e” dönüşürken
Bir yaz sıcağında,
Zemheri ayazında kalmacasına
Ümitlerimiz, düşlerimiz donup
Yarınlarımız kararı verirken
Ya da,
En onulmaz zorluklar…
Bir çorap söküğü misali…
Beklenmedik şekilde, çözülüverip
Mutluluklar sökün ederken de…
Tepeden tırnağa aşka, sevgiye kesilirken de…
Bencilliğe ve hırslara yenilerek,
Öfke ve nefret deryasında boğulup,
Kanlı, bıçaklı olmalar da..
Gırtlak, gırtlağa birbirine girerken de
Ölürken de…
Öldürürken de…
Asarken de…
Asılırken de…
Yıkarken de…
Yaparken de…
Anlaşılmazlıklarda…
Yalnızlıklarda…
Kalabalıklarda…
Kah bunalıma, kah mutluluğa kapılırverirken de…
Yok mudur, her şeyin orta yerinde, ikilem?

Hayatın özü, ikilem değil midir zaten?
Doğumla-ölümün gerçekliğinde…
İnsanoğlu ömrü kadar eskiliğinde ikilem?
Bilmemkilerle çoğalıverir birden bire hep ikilem…!
Yazarken ben, okurken ve sonrasında düşünürken…
Hayatı, bu dizeleri…
Ve sizi, beni, dünü, bugünü düşünüp sorgularken…!
Yaşamadınız mı şu an, ikilem?

Yaşamadınız mı şu an ikilem?

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Siz de fikrinizi söyleyin!