Çocuk Gündemi,  Deneme,  Güncel - Aktüalite,  Gundem Arşivi Klasikleri,  Şiir,  Toplum

Barış Olur Mu?

Barış içinde yaşamak, başkalarının yaşamına, düşüncelerine ve doğa haklarına saygılı olmak gelişmiş insan işidir. Kuşkusuz bu da bir anlama ve algılama eşiği ister insanda. Bu eşiğin kurulması kolay bir iş değil. Bugünden yarına olacak şey hiç değil.

Kaldı ki bir de tehlikesi var bu işin: Örneğin barışı savunmak savaşı savunmaktan daha tehlikelidir. Gelişmiş insan olmak bu tehlikeyi göze almaktır. Diğer yandan barışın, özgürlüklerin ve gerçek anlamda demokrasinin kurulabilmesi, örgütlü bir toplum olmayı da gerektirir.

Bugün barış yoksa, başkalarının yaşamına, düşüncelerine ve doğa haklarına saygılı davranılmıyorsa demek ki egemenlik kötüler örgütünün elindedir. Açlık, yoksulluk, bulaşıcı hastalıklar, depremlerde binlerce insanın can kaybı kötülerin iktidarının yarattığı sonuçlardır. Doğa kıyımlarının, insan kırımlarının nedeni, adına ister kapitalizm diyelim, ister başka bir şey diyelim kötülerin iktidarıdır. Bizde ve dünyanın pek çok yerinde bu böyledir ne yazık ki.

Kötülük iktidarları adı üstünde kötülük yapar, kötülük yaparak iktidarlarını korur. Örneğin insanlar arasında düşmanlık yaratır, onları inancaları, etnik kökenleri ve ya cinsiyetleri üzerinden ayrıştırır. Eğitimi bu kötülüğün aracı olarak kullanır. Bilimsel olmayan eğitimi dayatır, eğitimin içeriğinde demokratik bir takım öğeler varsa eğitimi bunlardan arındırır. Eğitimi, ırkçı, dinci, asimilasyoncu, cins ayrımcı bir biçime sokar. Bilimsellikten uzak ezberci, iç boş bilgilerle toplumu denetim altına alır. Kötülük örgütü insanların düşünmesini istemez. Eğitim politikalarını sık sık bozarak bunu garanti altına alır. İşin zor kullanma safhası daha başka.

Sömürünün, yağmanın, doğa tahribatlarının sonucunda oluşan sermaye birikimi kötüleri daha bir azgınlaştırır. Düzenlerini sürdürebilmek için elinde tuttuğu devlet mekanizmasıyla savaş kışkırtıcılığı yapar. Savaşı daha büyük vurgun aracı olarak görür kötülük örgütü. Savaş ve silahlanma onları en önemli gelir kapısıdır. Cepheye bilinçsiz ve cahil bıraktığı insanları sürer. Binlerce insan olur, binlerce yuva yıkılır ve onca doğa kırımı yaşanır.

Bugün ABD başta olmak üzere çeşitli kötülük örgütleri vardır yeryüzünde. Gazze’de, Ukrayna’da bu kötülük örgütleri işbaşındadır. Suriye’de, Irak’ta ve dünyanın birçok yerinde meydana gelen yıkımların, yaşanan acıların nedeni aynı zamanda kötüler örgütünün kendi aralarında kurduğu kirli işbirlikleridir.

Kötüler bir gün yenilir mi? İnsana bağlı, insanlara, insanlığa… İnsanın gelişmişliğine… Aslında bugün tek tek insanlara sorsanız yüzde doksanı savaşların birer felaket olduğunu söyler. Ama geriye kalan yüzde onunun dediği olur. Yani savaşlar, çatışmalar yaşanır çeşitli yerlerde.

Yani savaşlar ve savaşların korkunç sonuçları, hiçbir şeye karışmayanlar yüzünden.

Savaşa karşı durmak ne kadar bilinçli, bilgili olduğumuza bağlı kuşkusuz… Bu da gelir vicdana dayanır.

Yaşasın aşk, yaşasın barış diyelim. Ve bir şiirle barışı düşünelim:

ne kadar uzakta bilmem
ne kadar sürer kavuşmak
kaç insan ömrü eder üst üste
kaç yürek durur askılarda
sürgünlerde kaç insan
kaç kitap zincirde
yeniden kaç hapishane
ne kadar uzakta bilmem

ne kadar sürer kavuşmak
neler söylenir
kaç kahraman çıkar / kaç hain
kaç şiir yazılır sorgularda
kaç yaprak düşer dalından
ne kadar uzakta bilmem

ne kadar sürer kavuşmak
hangi kararlar alınır üstümüze
hangi derin devletler kurulur
kaç saltanat yaşlanır döktüğü kanda
hangi dal çürür / hangi dal filizlenir toprakta
kaç çiçeğe su yürür / hangi şarkılar boylanır
hangi türküler yollarda

ne kadar uzakta bilmem
ne kadar sürer kavuşmak
gün gelir / ellerimizde çiçeklerle bir dünya
barış evimizde, sokağımızda
bakmışsın anadan üryan
çırılçıplak kollarımızda

Hayrettin Geçkin

Siz de fikrinizi söyleyin!