Şiir

Geçmiş…

Boynuz, kulağı…
Çırak, ustayı geçmiş…
İş, işten…
İnsanlığın, zamanı ve tavı geçmiş…
Zamanlar geçmiş…
Kötülük ve sevgisizlik, diz boyunu…
İçsel yalnızlıklar, insanın ve insanlığın önüne geçmiş…
Yutmalara durmuş, iyiyi, kötü, sevdayı, zulüm…
Aşkı, nefret…
Barışı ve kardeşliği, savaş ve ihanet!
Dibe vurmuş, tüm insani ve ahlaki değerler…
Göz göre, göre mazlumun ve masumun ırzına geçilirken…
Göz yumup, vurdumduymazlığa ve devekuşluğuna soyundukça…
İnsanım diye dolaşan, boyu uzun, aklı kısalar…
Akbilin keçilerine kalmış, meydanlar
Eblekler, hayata egemen, çanak yalayıcılar insanlığa musallat oldukça…
İçin, için çürümelerde, insanlık çökmüş…
Derdin çokluğunda, dermanın kıtlığında…
Günler gelip-geçmiş, zaman, çoktan geçmiş…
Çürümelere durmuş su, kokmalara durmuş tuz…
Sözüm ona, sözde namuslular seyre, haramiler talana durmuş…
Dünyanın çivisi, hayatın cılkı…
İnsanlığın, Piçi çıkmış…
Puştlarla, peze*enkler…
Madrabazlarla, zorbalar…
Dalkavuklarla, şaklabanlar insanlığın içine etmeye…
Sahtekarlar…
Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın, demelere durmuş…
Minareyi çalanlar, kılıfını çoktan uydurup…
Cep-ellezi’lerde, fakir – fukarayı soymalara durmuş…
Biri yer- biri bakar…
Kıyamet ondan kopar, tekerlemelerinin nakaratların da
İnsanlığın yerle yeksanlığında,
İnsanın, insana kurtluğunda…
Daha da kötüsü, insanın, insana kulluğunda…
Kemirdikçe kötülük, özünü, iyiliğin…
Baş tacı edilmişliğinde densizliğin, iki yüzlülüğün…
Geçmiş insan, insanın ırzına,
Garip-guraba’ nın, hayatını karartmışlığında!…
Gelmişine, geçmişine diye diye…
Sözcüklerin avara kasnaklığında, ömürlerin 
Beyhudeliklerde tüketilmişliğinde…
Atı alanın, Üsküdar’ı geçmişliğinde…
İçin, için çürümelerde…
İnsanlığın ve insanın ömrü, azapta geçmiş…
Aymazlıklarda, vurdum duymazlıklarda…
Ölüm uykularında uyuyan ahmaklarla, koyunlar…
Sözüm ona, yaşayan ‘’-Ölü canlar ‘’
Daldıkları gaflet ve ihanet uykularında, kendilerinden…
Sürüleri çalan, malları aşıran, canlara kıyanlar…
Daldıkları zevk sarhoşluklarıyla…
İhtiras çılgınlıklarında, insanlığın ötesine geçmiş…
Laf-ı güzafların ve tevatürlerin çokluğunda
Lafla peynir gemilerinin yürütülüp,
İpe, unların serilmişliğinde…
İnsanın ve insanlığın, havanda su dövmüşlüğünde…
Kötülerin değirmenine, safdillerin su taşımışlığında…
Demir’in, dövülme tavı geçmiş!…
Rivayet odur ki…,
Şeytanın, insanın işine akıl-sır erdirememişliğinde…
İnsan piçliğinde, şeytanın fersah, fersah önüne geçmiş!…
İnsan piçliğinde, şeytanın fersah, fersah önüne geçmiş!…

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Siz de fikrinizi söyleyin!