Fıkra

Güler Misin, Düşünür Müsün?

Rahip ve 129. Bab

Rahip, arabasıyla manastıra giderken yolda bir rahibenin yürüdüğünü görür. “Bir iyilik yapayım” der ve rahibeyi arabasına alır. Vites değiştirirken eli yanlışlıkla rahibenin bacağına değer. Rahibe sakin bir sesle, “Sayın rahip, 129. Bab’ı biliyor musunuz?” der. Rahip utanarak elini çeker. Ama yolda yine vites bahanesiyle eli rahibenin bacağına değer. Rahibe yine aynı sakinlikle, “Sayın rahip, 129. Bab’ı biliyor musunuz?” diye sorar. Rahip bu sefer daha da utanır ve elini tamamen çeker. Manastıra varır varmaz soluğu İncil’in başında alır ve 129. Bab’ı açar. Orada şu yazıyordur: “Aşağılarda oyalanmayın, asıl güzellikler yukarılardadır.”


Gazeteci ve Umumi Ev Röportajı

Bir gazeteci, bir umumi eve gidip röportaj yapmaya karar verir. Sermaye kadına sorar: “Siz burada sürekli ilişki halindesiniz, hiç çocuğunuz olmuyor mu?” Kadın gülümseyerek cevap verir: “Olmaz mı, olur tabii! Bak meclistekiler ve polisler hep bizim çocuklar!” (Ülkemizin hali malum…)


Rafael ve Leonardo’nun Heykel Macerası

Bir gün Rafael, ünlü sanatçı Leonardo da Vinci’ye gidip, “Üstat, dünyanın en büyük heykelini yapalım!” der. Leonardo, “O kadar büyük mermeri nereden bulacağız?” diye sorar. Rafael heyecanla, “Mermeri buldum bile, üstat!” der. İkili birlikte giderler, gerçekten de devasa bir mermer. Leonardo düşünceli bir şekilde sorar: “Bunu topraktan nasıl çıkaracağız?” Rafael gülerek, “Merak etme, bir büyük vinç ve buldozer getirdim, hallederiz!” der. Leonardo şaşkınlıkla başını sallar. Rafael buldozeri alır, Leonardo da Vinci…


Padişahın Bekaret Kemerli Savaşı

Padişah sefere çıkmadan önce, kraliçeyi sarayda bırakmak zorunda kalır. Fakat saraydakilere güveni yoktur. Çözümü ise pek yaratıcıdır: Giyotinli bir bekaret kemeri yaptırıp, kraliçeye taktırır ve anahtarı cebine koyarak sefere çıkar. Savaştan döndüğünde ilk işi muhafızları sıraya dizip alt kıyafetlerini çıkarmalarını istemek olur. Muhafızların 99’unun organı kesilmiş! Bir kişi dışında hepsi “suçlu” çıkmıştır. Padişah, geriye kalan muhafıza dönüp, “Dile benden ne dilersen, kraliçeye dokunmadığın için sana ne istersen vereceğim!” der. Son muhafız ağzını açar ve “Leeeelaaa blaaa blaaa!” der. Meğer muhafızın dili kopmuş!

Hayati Sarnık

Siz de fikrinizi söyleyin!