Şiirimsi Deneme

Öttürür Zurnasını, Hayat…

“- An gelir, nefesin, sesin, edilen kısacık bir kelamın, kocaman bir duygu çıkını olup çıkarak ömürlere mal olduğu an…

Bağrında, gamla sevincin et tırnak olup iç içe geçerek yaşandığı an…

Sesin, sözün ve nefesin bittiği hal, yer ve anda…

Özgünlüğünde, kendine özgülüğünde, öttürür zurnasını, hayat…

Öttürür zurnasını, hayat…!”

Zamanın, çağların ve tarihin tanıklığında nice kere kanıtlanmışlığında…

Tarihlere, zamanlara, çağlara ve insanlara mal olup silinmemecesine kazınarak bezenmişliğinde…

Bil ki…

Öttürür zurnasını, hayat…

Sen istemesen, hatta “Kulaklarımı tırmalıyor,” deyip pamuklar tıkamaya kalksan da kulaklarına…

Yetmedi…

Zurnada peşrev olmasa da, “Keyfim yok bu havalarda, değil oynamak, yönümü bile dönüp bakmam,” diye mazeretler dillendirmeye koyulsan da…

Zurna-davul havasına köçek olup dönüp oynayacak sen gibi nicelerinin olmuşluğunda, takmadan umuruna, havanı, afra-tafranı, nazını-kaprisini…

Hem de öylesine derinden üfürerek tutturup, ezgilerin ömürleri sarıp sarmalamışlığında, çalar bildiği havadan, öttürür zurnasını hayat…

Hatta öyle ki, senin ya da yakınınla, hısım-akrabanın ölümüne, yasına, gamına aldırış etmeksizin… Yetmedi…

Üstüne üstlük, “Hayatın içinde matem de var, toy da, sevinç de, haz da.

Herkesin payına düşeni almışlığında, zurnanın sesine aşina, daha da ötesi vurgun, düşkünlerle onu bekleyenler dinlesin…

Keyfinin kahyası değiliz, var, sen dinleme, ahali senden çok ve ağır basar; benim zurnamı, havamı çekemeyenden çok…

Bekleyen, isteyen hatta özleyen ve yolunu gözleyen var…

Paşa keyfin bilir…”

Diyerek, kestirip atarak, hatta çok damarına basmaya kalkarsan, okkalısından zılgıtını çekerek, sana pabuç bırakmamışlığında, edana-modana çalar zurnasını, hayat…

Düttürü dünyanın, kaval ve zurna sevenlerini, bu zevkten veya acıdan beslenen nice garip ve alengirlileri koymamak için mahrum, ciğerlerini, dudak ve yanaklarını patlatırcasına…

İştah, keyif, dem, gam, kısacası her hal ve ahvalde…

Hiç mi hiç üşenmeden, usanıp bıkmak bir yana, dolu dolu arzuyla üfürerek öttürür zurnasını, hayat…

Öttürür zurnasını, hayat…!

Hem de ne öttürme…

Yaz aklınla, fikrinle, ömrüne…

Değil ki istemesin…

İstedi mi, öttürür zurnasını, hayat…!

Öttürür zurnasını, hayat…!

Öttürür zurnasını, hayat…!”


Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad / Almanya
02 / 06 / 2022 – Perşembe
Saat ; 21_42

Siz de fikrinizi söyleyin!