Gundem Arşivi Klasikleri,  Şiirimsi Deneme

Serdar Çelik’e Mektubum…

Serdar Çelik’e
Genç bir şaire mektubumdur

Senin bu şiirindeki hangi dağın rüzgârıdır? Eser gelir,
ilkbahar kokularıyla,
savurur büyük şehirlerin
kuruntulu tozlarını.
Bırakmaz paslansın gencecik umutlar.
Açar küflü evlerin penceresini.

Hangi ufuktan aydınlanıyor senin bu sözlerin? Senin bu şiirindeki hangi bilincin gücü?
Kıtı kıtına yaşamaya,
ekmeği tuza banarak yemeğe tahammülü eskiden.
Direnci Spartaküs’ten yadigar.
Yakasından tuttuğun hayat,
hırsız sofrasına oturmaz,
muhannete el açmaz,
alnı tertemiz işçilerin sesinde,
bir kadim nehir çağlamasıdır büyük caddelerde.

Senin bu şiirinin uğultusu hangi uçurumdan?
Hangi annelerin feryadıdır yankılanan?
İsyanına ses kattığın,
hangi kadının sessiz çığlığı,
jilet kesiği?

Senin bu şiirin hangi vadinin çiçeği?
Anne hatırına
Bekar odalarının kederli yalnızlığına yediveren gül kokusuyla sızan.

Hangi yaban gülü hasretidir yüreğinden kalemine damlayan?
Kimin için döker acıyı, dizeler gözlerimizden?

Senin bu şiirindeki hangi dağın rüzgârıdır? Hangi toprağın buğusu? Hangi derenin şırıltısı?
Hangi maviden söylersin şarkıları?
Hangi çobanın ıslığıdır sesinde yankılanan?

Senin şiirlerin,
yetim çocuklar ninnisi…
Senin bu şiirlerin…
Diri bir sabahta
elinden tutan aynı çocukların,
bayır aşağı koşan
önlenemez coşkusu…

Serdar Çelik kardeşime yazdığım mektuptur.
Sözlerin, imgelerin, tanımların bir kısmı, onun şiirleri ve düz yazılarından alınmıştır.

Güven Tunç

Siz de fikrinizi söyleyin!