Deneme,  Edebiyat,  Güncel - Aktüalite,  Gundem Arşivi Klasikleri,  Sanat,  Toplum

27 Mart Dünya Tiyatro Günü’nde Birkaç Şey

İronik anlamda doğrudur belki ama gerçek anlamda bir şairi, bir yazarı, bir ressamı, bir heykeltıraşı, bir müzisyeni, bir tiyatro sanatçısını bir kent yetiştirmez, yetiştiremez… En azından bizim ülkemizde bu böyle. Ancak onlar zamanla oluşurlar ve giderek ülkenin ve insanlığın ortak değeri haline gelirler.

Kaç yıl önceydi bilmiyorum Kocaeli Kitap Fuarı’na konuşmacı olarak çağrılmıştım. Yanılmıyorsam konferansın adı “Kentin Yetiştirdiği Değerler” idi. Konuşmam sırasında İzmit’te yaşamış, iz bırakmış ve halen yaşayan sanatçıların hiçbirisini bu kent yetiştirmemiştir dedim. Tersine bir Ruşen Hakkı, bir Cemal Turgay gibi değerlerimiz bu kenti yetiştirmişlerdir diye de bir itiraz yükselttim.

Örneğin Rus toplumu Tolstoy’un, Dostoyevski’nin; Fransız toplumu Balzak’ın eğitiminden geçmiştir. Bu doğru. Hatta örnekleri çoğaltabiliriz. Bizim toplumumuz Nazım Hikmet, Sabahattin Ali, Aziz Nesin, Yaşar Kemal gibi değerlerin eğitiminden geçmiş midir? Evet demek zor. Çünkü bir yandan toplum onlardan uzak tutulmuş, bir yandan da devletimiz onlara göz açtırmamıştır. Ama yine de toplumda bir demokratik kültür, bir gelecek kurgusu az çok boy vermişse onlara ve onlar gibilere borçluyuz bunu.

Yarın 27 Mart Dünya Tiyatro Günü ve ben bunları düşünüyorum uzun uzun. Genco Erkal, Levent Tamer, Ali Poyrazoğlu, Altan Erkekli, Tuncel Kurtiz gibi değerli tiyatro sanatçıları tanıdım. Ne mutlu bana. Onlarla sadece sohbet etme olanağı bulabildim ne yazık ki. Dediğim gibi onlar toplumun, hele bizim gibi toplumun yetiştirdiği kişiler değil, toplumu değiştirip dönüştüren kişilerdir onlar her şeye ve her zorluğa rağmen… Ülkemizde demokratik bir kültür, sanattan estetik haz alma, toplum bilincinde bir sıçrama yaşanmışsa ve adil ve özgür bir dünya yaratma çabası her şeye rağmen hâlâ sürüyorsa bu ve benzeri insanlar sayesindedir aslında.

Işıl Kasapoğlu, Yücel Erten, Ufuk Aşar, Aysel Yılmaz, Kadir Yüksel, Aytek Mete Elgün, Fatma Yılmaz gibi Türk Tiyatrosu’nun ışıklı insanlarıyla daha fazla ilişkim olduğunu söyleyebilirim İzmit’te yaşadığım sıralarda. Aytek Mete Elgün’ün yönettiği bir oyunda bana bile küçük bir rol verilmişti. Bunun için de çok sevinçliyim. Aysel Yılmaz, Ufuk Aşar ve Kadir Yüksel’le ilişkilerimiz özelleştiğini söyleyebilirim bu arada. Bunlar güzel anılarım arasında kuşkusuz.

Burhan Akçin’e getirmeliyim sözü şimdi de. Benim güzel dostuma. Kocaeli Bölge Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Burhan Akçin’e… Tiyatro üzerine, hayat üzerine, kent ve insan ilişkileri üzerine, genelde ise sanat üzerine onunla çok sohbetlerimiz oldu. Yolda izde karşılaştığımızda bile sohbetlerimiz bu yönde olurdu. Onun bir kenti nasıl yetiştirdiğinin yakın tanığı oldum İzmit’te yaşadığım sıralarda. Daha sonrasında da hep takip ettim yapıp ettiklerini. İlişkimiz hiç kesilmedi.

Hiç unutmam İzmit’e yolum düştüğünde ve onunla karşılaşıp ayaküstü söyleştikten sonra aklıma şu soru düşmüştü: Burhan Akçin İzmit’in yetiştirdiği bir tiyatro adamı mı? Yoksa Burhan Akçin, binbir sıkıntıyı göğüsleyerek bir kenti tiyatro eğitiminden geçiren adam mı?

Yukarıda adlarını andığım değerlerimizden aramızda olmayanları saygıyla anıyorum. Ülkemizde ve dünyadaki tüm tiyatro sanatçılarını ve tiyatroya emeği geçen güzel insanları selamlıyorum.

27 Mart Dünya Tiyatro Günü kutlu olsun. Yaşasın Tiyatro, Yaşasın Sanat!

Hayrettin Geçkin

#27MartDünyaTiyatroGünüKutluOlsun #27MartDünyaTiyatroGünü #TiyatroGünüKutluOlsun #Tiyatro #Sanat #Edebiyat #Tolum #Tiyatrocularımız #İnsan #Aydın #İnsanNasılYetişir #Sanatçılar #TiyatronunEtkisi

Siz de fikrinizi söyleyin!